Ülkemizde 1950’li yıllarda başlayan kırsaldan şehre göç dalgası yerel yönetimler ekseni içerisinde bir kırılma meydana getirmiştir. Belediyeler, yeni problemler ve sosyolojik değişimleri de beraberinde getiren bu göç hareketi karşısında maalesef yetersiz kalmıştır. Gecekondulaşmanın beraberinde çöp dağları, çukur, çamur, susuzluk ve hava kirliliği yıllarca vatandaşların en önemli sorunları olmuştur. Nüfus potansiyelinin fazla olduğu şehirlerde daha fazla etkisi hissedilen bu meseleler aslında birçok şehrin başlıca problemleriydi. İlerleyen dönemlerde yığınla biriken sorunlar yavaş yavaş çözüme kavuşturulmuş olsa da yeni bir dönemin kapılarının açıldığı bu yüzyılda birçok farklı yeni problemler gündeme gelmiştir. Her yeni dönem beraberinde yeni ihtiyaç, talep ve sorunları gözler önüne sermiştir. Eski dönemlere ait şehir sorunları kısmen giderilmişse de yerine farklı bir entegrasyon ihtiyacı doğurmuştur. Dün toplanmayan çöpler ile patlayan çöplükler gündemdeyken, bugün ise gündem sıfır atık projesidir. Dün çevre sorunları konuşulurken bugün ise çevreyle entegre şehirler inşa etme projeleri konuşulmaktadır. Tümüyle yeni bir kavram niteliğindeki “Akıllı Şehir” ise gerçekleşen bu dönüşümün sistemleşmiş projesidir.
Akıllı Şehir” tam anlamıyla şehirlerin küresel çapta birbirleriyle tümleşik bir ekonomide rekabet etme ve şehir sakinlerinin huzur ve refahını sürdürebilir kılma ihtiyacını, ülkeleri ve şehirleri çağa uygun yeni teknoloji ve yenilikçi yaklaşımları değerlendirmeye yönlendirmektir. Bu durum şehir çözümlerinin bütüncül ve sistematik olarak ele alınması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Yani şehir içerisindeki paydaşlar arası uyumu sağlayarak, meydana gelen problemlerle birlikte, halkın beklentilerini karşılama noktasında sistematik, çevik ve sürdürülebilir bir şekilde çözüm odaklı çalışma akıllı şehrin çözümlemesidir. Şehirlerin bir nevi akıllaştırılması, aslında cazibelerini de korumaya yönelik modern bir projedir.
İnsan, şehrin tamamlayıcısı niteliğine sahip kültürel birikimleri yansıtanlardandır. İnşa edilen şehirler, insanların hayatlarına da etki etmektedir. Hızı gittikçe artan çağın, insanları ve yaşadıkları şehirlerin bir karmaşa çığının altında bırakmaması aksine büyük hayallerle yeni hedefler yolunda ilerlemek için yenilikçi yönetimlere geçilmesi gerekmektedir. Akıllı şehir tanımına uyan yenilikçi yönetim anlayışıyla; akıllı çevre, akıllı ulaşım, akıllı enerji, akıllı güvenlik, akıllı sağlık gibi akıllı şehir bileşenleri insan hayatını kolaylaştırarak, insanlara ve şehirlere daha fazla değer katması amaçlamaktadır. İnsanlara daha ferah ve kaliteli bir hayat sunan akıllı şehir uygulamalarıyla hayata değer katan, yaşanılabilir ve sürdürülebilir şehir vizyonu yepyeni bir dönemin kapılarını açmaktadır. Belediyelerde akıllı dijital teknolojiler kullanılarak, daha az maliyetle daha fazla verim sağlanabilmektedir. Ulaşımdan trafiğe, içme suyundan aydınlatmaya kadar pek çok hizmeti sürdürülebilir kılmayı destekleyen projelerin asıl hedefi ise akıllı şehir ile huzurlu insandır.
Peki bir şehir nasıl akıllı olur? Bu iş özünde bir stratejidir. Biraz daha açarsak: liderlik ve vizyondur, bütçe ve kültürdür, vatandaş odaklı çalışmaktır, şeffaflıktır, teknolojidir, donanım ve yazılımdır. Bütün bunlar toplumların sorunlarını çözmek ve yaşam standartlarını arttırarak sürdürebilir şehir statüsünü kazandırma iradesinin gereksinimleridir. Ar-Ge, inavasyon, teknoloji ve çevreye duyarlı sistemler ışığında oluşturulmaya çalışılan akıllı şehirlerle, küresel çapta etki alanına sahip olabilecek projeler geliştirerek şehrin pazar konumundan sıyrılması olanak kazanacaktır. Katma değer üretebilecek projelere gerekli çalışma ortamı sunacaktır. Böylelikle şehirler, ekonomik alanda kendi kendilerine yeter hale geleceklerdir.
Akıllı şehir çözümlemeleri neticesinde önümüzdeki on yılda en az 20 trilyon dolarlık yeni bir ekonomi oluşturacağı uluslararası birçok kuruluşça tescil edilmiştir. Dolayısıyla nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zeka, otonom araçlar ve enerji depolama gibi birçok alt teknolojilerde topyekûn bir entegrasyonun sağlanması gerekmektedir. Bu noktada farklı alanlardan akan verinin işlenmesi, gerçek zamanlı şekilde şehrin dijital hayatına yansıtılması, küçükten büyüğe birçok cihazın birbirleriyle entegre olması şarttır. Bu nedenle üretilmesi planlanan elektrikli araçlar, akıllı şehir vizyonunun en önemli tamamlayıcılarındandır. Akıllanan şehirler sonucunda mobilite akıllanacak bu sayede de şehirler dönüşümde ivme kazanacaktır. Akıllı şehir çözümlemeleri, vatandaşların aktif katılımlarıyla, merkezi ve yerel yönetimlerin de iştirakiyle sonuç elde edilebilecektir. Şehirlerin sistemselleşmesi dolayısıyla da şehri oluşturan bireylerinde sistemselleşmesi demektir. Bu nedenle vatandaşın, merkezi ve yerel yönetimin öngörülen sistemleşmeyi uygulamasındaki başarısı, projenin amacına ne kadar ulaştığını da belirleyecektir.
Dünya ortaçağı yaşarken, bizim mensubu olduğumuz medeniyetimiz: İbn Sina, İbn Haldun, Ali Kuşçu, Farabi ve Cezeri gibi isimleri yetiştirmiştir. Farabi’nin “Erdemli Şehir” retoriğinde şehri, insan vücuduna benzetir. İnsanın sağlıklı bir ömür sürmesi nasıl organlarının birbirleriyle doğru senkronizasyonu sonucu meydana geliyorsa, şehirlerde barındırdığı paydaşlarla uyum içerisinde çalışma sağladığı takdirde huzur ve kalkınmayı sağlamış olur. Bu nedenle gelişen dünyanın getirisi teknoloji de vatandaş odaklı uyum içerisinde çalıştırılarak, akıllı şehirler inşa etmeliyiz. Şehri oluşturan bireylerin farklı istek ve sorunlarına bu bakış açısıyla çözüm üretilmesi gerekmektedir. Artık şehirlere ortak paydada sunulan çözümlerin, bireysel boyuta indirgendiği bir dönemi yaşamaktayız. Nasıl mı? Bir alzheimer hastası tek başına evden çıktığında evi tekrar bulması ile aynı şekilde ailenin tekrar hastayı bulması üretilen bir cihaz sayesinde gerçekleşiyor. İşte akıllı şehirlerin tam olarak da insan yaşamına dokunuşu bu şekilde gerçekleşmektedir.
Yaşadığı çağa ayak uyduramayan şehirler, cazibelerini zamanla yitirmişlerdir. İnsanı merkeze alan, yaşam kalitesi yüksek ve değer üreten şehirlerle muhatap olduğu yeni tip problemler kolayca çözüme kavuşturulmaktadır.
KAYNAKÇA:
- FÂRÂBÎ. (2004). İdeal Devlet (El-Medinetü’lFâzıla). (Çev. Ahmet Arslan), Ankara: Vadi Yayınları
- KELEKŞ, R. (2021). Kentleşme Politikası. Ankara: İmge Kitapevi Yayınları
- HERZBERG, C. (2017). BULSUN, U.T. (Haz.). Akıllı Şehirler Dijital Ülkeler. İstanbul: Optimist Yayınları. (Çev. Nadir Özata)
- BULUT, Yakup (Ed.). ASLAN, M. (Ed.). (2021). Akıllı Kentler – Uygulamalar Sorunlar ve Çözümler. Bursa: Ekin Basım Yayın.
- 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı. https://www.akillisehirler.gov.tr (E.T. 10 Ağustos 2020)
İletişim: hasanfarukoral.com